7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Türk Ceza Kanunu’nun “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” başlıklı 191. maddesinin 2. ve 3. fıkrası revize edilmiştir. Bu düzenlemeye göre;

“(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.

(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.

Cumhuriyet savcısı; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında yürüttüğü soruşturmada beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verir ve şüpheliyi, yükümlülükleri ve bu yükümlülüklere uyulmaması halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarır. Maddenin sonuna eklenen cümle ile erteleme kararının kolluk birimlerine de bildirileceği düzenlenmektedir. Bu fıkrayla kolluk birimlerinin şüpheli hakkındaki erteleme kararından haberdar olması amaçlanmaktadır.

TCK m. 191/3’te yapılan değişiklikle şüpheli hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinin uzatılmasına ilişkin değişiklik getirilmiş ve uzatma süreleri artırılmıştır. Değişiklik öncesinde üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilen denetimli serbestlik tedbirlerinin, altı aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilmesi düzenlenmektedir. Buna göre uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan failler hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinin etkinliği artırılmak amaçlanmaktadır.

Kanun koyucu; maddenin 3. fıkrasında yapılan, sürelere ilişkin değişiklikle şüphelilerin daha uzun süre kontrol altında tutulmasını ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananların tedavi süreçlerinin uzatılmasını amaçlamaktadır. Sürenin uzatılmasına ilişkin bir diğer değişiklik ise uzatma konusunda denetimli serbestlik müdürlüğüne de yetki tanınmış olmasıdır. Cumhuriyet savcısının denetimli serbestlik tedbirinin süresinin uzatılmasına resen karar verebilmesinin yanı sıra denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine de uzatmaya karar verebileceği hükmü getirilmiştir. Bu değişiklikle, denetimli serbestlik sürecini takiple görevli müdürlerin bu süreçte etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir.

Maddede yapılan bir diğer değişiklik ise cumhuriyet savcısının, hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti için yılda en az iki defa ilgili kuruma sevkine karar vereceği yönündeki düzenlemedir. Bu düzenlemeyle şüphelinin durumunun daha yakından ve sık aralıklarla takibi ve caydırıcılığın artırılması yoluyla suçla etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır.

TCK m. 191’le bağlantılı olarak 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’na 12/A maddesi eklenmiştir. Bu madde ile uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili süreç detaylı olarak düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikler incelendiğinde görülmektedir ki kanun koyucu tarafından uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmanın müeyyidesi güçlendirilmekte, bu doğrultuda denetimli serbestlik müdürlüğünün yetkisi artırılmakta ve süreç içerisindeki denetim daha yoğun bir hale getirilmektedir. Kanunun gerekçesinden de anlaşıldığı üzere uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin bireyler, aileler ve genel olarak toplum üzerindeki olumsuz etkisinin önüne geçilmeye çalışıldığı görülmektedir. TCK’nin “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. Maddesinin dördüncü fıkrasının kapsamının genişletilmesi, yazımızda ele aldığımız TCK m. 191 çerçevesinde denetimli serbestlik sürecinin daha sıkı işletilmesinin sağlatılması, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’na eklenen 12/A maddesi ve 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un 20. Maddesinde yapılan değişiklikler uyuşturucu veya uyarıcı maddelere karşı mücadelenin somutlaştırılması ve daha etkin hale getirilmesi yönünde bir yasama faaliyeti içerisinde olunduğunu göstermektedir.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının denetlenmesi için kişilerin yılda en az iki defa ilgili kuruma sevkine karar verileceği hususunun ve denetimli serbestlik tedbirinin iki yıla kadar uzatılabilmesinin önünün açılmasının ölçülülük ve kişilerin vücut dokunulmazlığına müdahale noktasında tartışmaya açık olduğunu belirtmekte fayda olduğu kanaatindeyiz.